Alevi Katliamlarının Önü Açılıyor
Bodrum Alev Bektaşi Kültür Derneği Cemevi yayınladığı yazılı basın açıklaması ile Suriye’de son yıllarda yaşanan çatışmaların Alevilerin güvenliğini ve varlığını ciddi şekilde tehdit eder hale geldiğine dikkat çekti…
Fatih Bozoğlu – Bodrum Sokak Haber

Suriye’de cihatçı çeteler başta Aleviler olmak üzere azınlıklara yönelik saldırıları tırmanıyor. Suriye’de Alevilerin katledilmesine karşı dünya kamuoyunun ses çıkarması gerektiğini vurgulayan Bodrum Alev Bektaşi Kültür Derneği Cemevi yayınladığı yazılı basın açıklamasının başında şu ifadelere yer verdi; “Suriye’deki Alevi toplumunun maruz kaldığı şiddet ve katliamlar, özellikle iç savaşın başlamasından bu yana, insan hakları ihlalleri ve mezhepsel çatışmalar bağlamında hepimizin dikkatini çeken bir konu olmuştur. Aleviler, Suriye’nin önemli dini ve kültürel gruplarından biridir ve tarih boyunca çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmışlardır. Ancak, son yıllarda yaşanan çatışmalar, bu toplumun güvenliğini ve varlığını ciddi şekilde tehdit eder hale gelmiştir…”
Aleviler İçin Eşit Yurttaşlık İlkesi Hayati Bir Kavramdır…
Suriye’deki Alevi toplumu için özellikle “Eşit yurttaşlık” kavramının çok önemli olduğuna vurgu yapılırken açıklama şu şekilde devam ediyor; “Bu kavram, tüm vatandaşların din, mezhep, etnik köken veya siyasi görüşlerine bakılmaksızın eşit haklara sahip olmasını ve devlet tarafından eşit şekilde korunmasını ifade eder. Suriye’deki iç savaş sürecinde, Aleviler sadece fiziksel şiddetle değil, aynı zamanda sistematik ayrımcılık ve dışlanma ile de mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu durum, eşit yurttaşlık ilkesinin ne kadar hayati olduğunu hepimize bir kez daha hatırlatmaktadır…”
Sistematik Şiddet Eylemlerini Belgelidir…
Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün, Suriye’deki Alevi toplumuna yönelik katliamlar ve şiddet eylemlerinde önemli bir rol oynamakta olduğunu kaydeden Bodrum Alev Bektaşi Kültür Derneği Cemevi’nin açıklaması şu ifadeler ile devam ediyor; “HTŞ, radikal ideolojisi ve mezhepsel nefret söylemleriyle, Alevi köylerine yönelik saldırılar düzenlemiş, sivilleri hedef almış ve büyük çaplı insan hakları ihlallerine imza atmıştır. Bu saldırılar, yalnızca Alevi toplumunu değil, Suriye’deki diğer dini ve etnik grupları da derinden etkilemiştir. Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporları, HTŞ’nin Alevi köylerine yönelik saldırılarını, kaçırılmaları ve sistematik şiddet eylemlerini belgelemektedir. Bu raporlar, örgütün bölgede yarattığı korku ve istikrarsızlığı açıkça ortaya koymaktadır. HTŞ’nin eylemleri, yalnızca insanlık suçu olarak değil, aynı zamanda Suriye’deki barış ve istikrarın önündeki en büyük engellerden biri olarak da değerlendirilmelidir.
Türkiye Alevileri de Tehdit Altındadır…
Açıklamada Suriye’de yaşanan bu trajedilerin, Türkiye’deki Alevi toplumunun da benzer tehditlerle karşı karşıya kalmasına zemin hazırladığına dikkat çekilirken, “Türkiye’de Alevilere yönelik katliamlar, tarihsel olarak devlet politikaları ve toplumsal önyargılar nedeniyle süregelmiştir. Özellikle son yıllarda, Alevi karşıtı söylemlerin artması ve Alevi köylerine yönelik saldırıların önünün açılması, toplumumuzun güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Ayrıca, Alevi inancının ve kültürünün asimilasyona uğratılması yönünde politikalar, eşit yurttaşlık ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir…” denildi.
Alevi Katliamlarının Önü Açılmasın…
Türkiye’deki Alevi toplumu, hala inançlarını özgürce yaşama, ibadethanelerini resmi olarak tanıtma ve eğitimde eşit haklara sahip olma mücadelesi vermekte olduğu anımsatılan basın açıklamasında şu ifadeler dikkat çekti; “Ancak, ülkemizdeki asimilasyon politikaları ve Alevi karşıtı nefret söylemleri, bu mücadelenin önündeki en büyük engellerden biridir. Alevi katliamlarının önünün açılması ve asimilasyon politikalarının devam etmesi, Türkiye’nin demokratikleşme ve insan hakları alanındaki eksikliklerini bir kez daha gözler önüne sermektedir…”
Eşit Yurttaşlık İlkesinin Sağlanması Barışı da Getirecektir…
Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği olarak, eşit yurttaşlık ilkesine büyük önem veriyor ve bu ilkenin hem Suriye’de hem de Türkiye’de hayata geçirilmesi için mücadele ettiklerini dile getirerek açıklaması şu ifadeler ile tamamladılar; “Suriye’deki Alevi toplumunun yaşadığı trajediler ve Alevi katliamları, hepimizi derinden üzmekte ve kaygılandırmaktadır. Türkiye’deki Alevi toplumu, inançlarını özgürce yaşama, kültürel kimliklerini koruma ve eşit haklara sahip olma konusunda ciddi endişeler taşımaktadır. Bizler, bu kaygıların giderilmesi ve Alevi toplumunun eşit yurttaşlık temelinde güvence altına alınması için çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız. Eşit yurttaşlık ilkesinin sağlanması, yalnızca adaletin tesis edilmesi için değil, aynı zamanda bölgedeki barış ve istikrarın geleceği için de vazgeçilmez bir adım olacaktır…”

Gamze Ardağ, Ulaş Baran Sevindi, Semra Aygün, Nilgün Kösedağı, Leyla Meşe, Nursel Kaplan Tabel, Erman Karakaplan, Emir Ölmez, Çağla Kaplan
Suriye’deki Alevi Toplumunda yönelik saldırılar tüm yurtta olduğu gibi Avrupa’nın bir çok ülkesinde de tepkiyle karşılandı ve tırmanan bu saldırıların engellenmesinin bir insan hakları gereği kaydedildi…